Roaccutane ile 2. ayın ortalarındayız

Herkese merhabalar, Uzun zamandır yazamıyordum. Malum yeni işe başladım, düzen oturtmaya çalışıyorum. Roaccutane ile ilişkimiz allaha şükür iyi gidiyor, aşırı hayal kırıklığına uğratmadı beni şu ana kadar. Sayabileceğim başlıca etkileri, dudaklarım fazlasıyla kurudu ve sürekli soyuluyorlar. Arada hafifçe parçalanıyorlar ama zaman zaman Fito antiseptik sürüyorum yatmadan önce, sabaha bir şeycik kalmıyor. Tabi ki Blistex'i de unutmamak lazım. Bazen inatla rujumu sürüp çıkıyorum, azcık rezil oluyor rujum ama çok da çekilmeyecek gibi değil kuruma. Cildim hala aşırı bir kusma yapmadı, sadece sağ yanağımda 5-6 tane çıkardı, gerisi de gelmedi. Gözlerim epey kurudu. Şimdilik sayabileceğim negatif etkiler bunlar. Pozitif etkileri de var tabii, cildimdeki ve saçımdaki yağlanma sıfır, cillop gibi oldu yüzüm, gözenekler şimdiden küçüldü :) Doktor bu ay 30 mg'a düşürdü, karaciğer testinde artış olmuş sanırım. Şimdilik anlatacaklarım bu kadar, diğer bir yazıda görüşmek üzere ;)

Aşka Düşmek

Allah dedi ki: Simdi, tam su anda, Benim yuregimden iceri girin. Burasi ait oldugunuz yerdir ve burasi, yuregimin derinlikleri sizin bulundugunuz yerdir. Burasi beslendiginiz yerdir. Burasi doygunluga kavustugunuz, mutlu oldugunuz yerdir. O Ev, arayisinda oldugunuz o Yuva uzaklarda degilidir. Ev hazirdir. Cennet kati icin bir bekleyis yoktur. Onu beraberinizde tasirsiniz zaten. Onu icinizde tasirsiniz. Sizin yureginizim Ben ve sizin Evinizim. Budalaca seylere yeterince itibar etmistiniz, yureginize, icinde varolup sirtimizi yasladigimiz Bizim yuregimize ise ayni itibari pek gostermemistiniz. Kalp atislarinin tazyikiyle sevgi yukselise gecer. Sevgimiz suzulere goklere yukselir. Her bir yurek atisiyla daha fazla sevgi yayilir. Bu sevgi yuregine iyice sokulup yaslanalim ve gercekten Bir oldugumuzun farkindaligi icinde huzur bulup dinginleselim. Inanlimasi zor, uzak bir dusunce degildir bu. Yaradanin icten hakikatidir. Of, evet, aziz cocuklarim, sevgidir bu, asktir. Onun icinde gevseyin. Sizin dogustan gelen hakkinizdir o. Harikulade ciceklerin ve yureklerin actigi Cennetin kirlarina dogru Benimle birlikte yukselin. Sevginin inkarinda olmaniz asla gerekmemisti. Ayin evreleri gibi sevginin de kuculerek azalmasi asla murad edilmemisti. Sevginin her zaman kendi akisi icinde olmasi, dalga dalga cogalmasi murad edilmisti. Simdi yureginizi askla, sevgiyle dolduruyorum Ben. Su andan itibaren cok saglam yurekli olacaksiniz. Kainati sevgi teslim almaktadir simdi. Dalga dalga her yana sicrayan sevgiyi hissediyor musunuz simdi? Yureginizi ve gordugunuz dunyayi doldurmakta olan sevginin ortaya cikisini hissediyor musunuz? Bakilacak sey sevgidir simdi. Gorulecek sey sevgidir simdi. Bu bir tek sey, bu sevgi farkindaligi dunyayi alt-ust edecek seydir - yani dogru tarafi "ust" kilacak seydir. Dunya dogrulup duzelmektedir artik. Simdi sapasaglamsiniz artik. Sizi kollarimda tasiyorum Ben. Ne de hos bir dusuncedir bu. Sabahlari, etraftaki mevcut tehlikeleri kolacan ederek evden ayrilmayacaksiniz artik. Simdi gozleriniz, yureginize ve etrafinizdaki her seye doldurdugum sevgiden yana bakmaktadir. Sevgi uzerine bir seyahate cikiyorsunuz. Bu asIk olacaginiz, aska duseceginiz anlamina gelir. Sevgiyle bu kadar doluyken, sevgiyle bu kadar sarmalanmisken asIk olmaz da ne yaparsiniz ki? Dusecek baska bir yer yoktur. Simdi aska dusun. Benimle aska dusun, Bana asIk olun ve Benim Hilkatima asIk olun, boylelikle yuceleceksiniz. Size dunyayi bahsettim Ben. Onda yasamaniz ve onda sevmeniz icin size verdim onu. Simdi askla kuvvetlendiniz, cok guclu kilindiniz ve artik sevgiyi goruyorsunuz, sevgiyi deneyimliyorsunuz, sevgiyi seviyorsunuz ve yaptiginiz budur simdi. Tam zamanli asIksiniz, tam zamanli ask icindesiniz. Eger bir madende calisiyorsaniz su andan itibaren sevgi kazacaksiniz. Eger bir fakultede ogretmenlik yapiyorsaniz sevgiyi ogreteceksiniz. Sevgi gemisinin pruvasindasiniz. Nasil da mutlu bir yolculuktur bu. Eger bir asciysaniz sevgiyi servis edeceksiniz. Eger bir restoranda yemek yiyorsaniz sevgiyi yutacaksiniz. Neredeyseniz, ne yapiyor olursaniz olun, sevginin gozlerine bakacaksiniz ve Beni goreceksiniz, kendinizi goreceksiniz. Sevgiyle goz goze olacaksiniz. Sevgiyi ucarken yakalayacaksinz. Sevginin sihirbazi olacaksiniz. Sevgiyi havaya firlatacak ve onu yakalayacaksiniz. Sevgi, sevginin uzerinde bayram yapacak. Sevgi cadelerde yuruyecek. Sevgi yeryuzundeki hakettigi yere ulasmis olacak ve mutlu olacaksiniz, cok mutlu olacaksiniz, cunku sevgiyle uzlasmis, onunla barismis olacaksiniz. Ceviren: Engin Zeyno Vural www.heavenletters.org

Roaccutane ile neredeyse 1 ay bitmek üzere :)

Eveeettt, başlıktan da anlayacağınız üzere 1 ayın bitmesine 1 haftam kaldı :) Şu ana kadar aşırı bir yan etki yaşamadım allaha şükürler olsun. Yüzüm pul pul soyuldu, saçlarımın dipleri hafiften kepeklendi, gözlerim, burnumun içi ve dudaklarım kurudu. Ne bir burun kanaması, ne bayılma, ne sivilce kusması yaşamadım henüz. Tek tük çıkıyorlar, 2-3 güne de kuruyup kayboluyorlar :D Özellikle seveceğiniz bir yanı var ki saçlarınız neredeyse hiç yağlanmıyor, şahsen buna bayıldım. 6 gündür saçımı yıkamadım, sadece duş alıp çıkıyorum. Maşallah bi gram yağ yok, ne yüzümde ne saçımda :) Keşke daha önce başlasaymışım diyorum şu an, özellikle sabah kalktığımda yüzümün vıcık vıcık yağ içinde olduğu zamanlara yanıyorum. Roaccutane; adamın dibisin be dostum, yeah! :D

muzun faydaları

Herkese merhabalar.. Uzun bi süredir yazmamıştım ancak bugün tesadüf eseri karşılaştığım bir yazıyı paylaşmak istiyorum. Hepimizin severek yediği meyvelerden biridir muz, az çok yararlarını, enerji verdiğini, atıştırma hissini bastırdığını biliriz az çok ancak aşağıda paylaşacağım bağlantıda detaylı olarak okuyabileceksiniz. Bu araştırmayı okuduktan sonra sanıyorum kimse muza asla hayır diyemeyecek :) http://www.ruhsalyasam.com/muzun-mucizevi-faydalari/

Roaccutane ile neredeyse 1 haftam geride kaldı...

Başlıkta da belirttiğim üzere neredeyse 1 haftayı bitirmek üzereyim. Bu süreçte öyle korktuğum gibi büyük yan etkiler yaşamadım allaha çok şükür. Sadece baş arada bir baş ağrısı, en belirgin yaşadığım başıma ve kulaklarıma ateş basması, yüzümün belli bölgelerinde pullanma, soyulma, hafif göz kuruluğu ve yine çok hafif şekilde dudaklarım kurudu ki benim her daim dudaklarım ve gözlerim kurudur, sanıyorum yetersiz su içtiğim için. 20 mg olarak başlatmıştı doktorum, belki onunla alakalı olabilir. Bugün çok hafiften vücudum ağrımaya başladı ancak hafif bir grip geçiriyorum, bu yüzden korkutmadı beni. En önemlisi de yüzüm sivilce kusmadı henüz, normal şekilde çıkıyor sivilcelerim, çıkanları da ellememeye çalışıyorum ancak 2-3 gün sonra üstleri pul pul dökülüyor. Bol su içmeye ve sağlıklı beslenmeye çalışıyorum, öğün atlamıyorum ilaca başladığımdan beri ve muhtemelen en az 2 lt su tüketiyorum. Gece uyanıp tuvalete gitme alışkanlığım yoktu 1 hafta öncesine kadar, şu anda en az bir defa kalkıyorum :D Kız kardeşim ten rengimdeki hafif sararmanın, solgunluğun kaybolduğunu söyledi dün. Daha canlı ve taze görünüyormuşum. Çok mutlu oldum, olley! :D

A Thousand Splendid Suns (Bin Muhteşem Güneş)

Bin Muhteşem Güneş, Afgan kökenli Amerikalı yazar Khaled Hosseini'nin Uçurtma Avcısı'ndan sonra en çok ses getiren 2007 çıkışlı kitabı... Diğer kitabını okuyup etkilenmeyen görmedim duymadım şu ana kadar, ki benim nezdimde yazar için referans olan Uçurtma Avıcısı'ndan sonra büyük beklentilerle İngilizce'sinden okuduğum ve adam yine çok büyük bir iş başarmış dedirten satırlar... Afganistan denince pek çoğumuzun gözünde canlanan burkalı, gözleri dahi görünmeyen kadınlar, yoksulluk, Taliban'ın ülke üzerinde yarattığı büyük hasar, yine Taliban gaddarlığı yüzünden son bulan hayatlar, dağılan aileler, kaybolan umutlar, baskılar, korkular ve aklımızın köşesine sığmayacak türden zorluklar bu kadar güzel bir dille anlatılabilirdi ancak. Bizzat oradaydım ve yaşananları Mariam ve Laila'nın gözlerinden gördüm, onların çektiği acıları yüreğimin en derininde hissettim, onların kederleri beni en derinden kahretti ve düşündüm... Kim bilir kaç tane Laila, kaç tane Mariam aynı şeyleri yaşadı Afganistan'da, kaç tanesi Laila gibi şanslıydı ya da kaç tanesi Mariam kadar bahtsız ama fedakar bir anaydı. Bu kitabı okuduktan sonra Afgan kadınlarına olan bakış açınız tamamen değişecek, içinizde küçücük bir şey cız edecek... Başucu kitaplarımdan birisi artık A Thousand Splendid Sun, mutlaka okunmalı, okutturulmalı!!!

Bahara övgü

Bahar kapıda, malumunuz mart ayı eli kulağında. Parlak bir gökyüzü, sıcacık bir güneş ve hafiften soğuğuyla bize kendini hissettirmeye başladı. Malumunuz, camdan dışarı bakan güneşe aldanıp incecik çıkarsa buz gibi ayazla üşüyüp titrememek mümkün değil. O yüzden tedbiri elden bırakmamak gerek :) Bahar ayı umut ayı, bahar ayı tomurcukların umutla filizlenip doğaya baş gösterme çabası, bahar ayı güzel havaların müjdecisi, tazecik organik çileğin, salatalığın, hatta mis kokulu karpuz kavunun sofralarımızın baş köşesinde yer edineceğinin habercisi... Mutlulukla, ışıkla, umutla, yağmurla yıkanan yüreklerimizin tomurcuklanıp çiçekleneceği mevsim, kaybettiğimiz veya bizden çok uzakta olan sevdiklerimizin içimizde saklı özlemi... Mart ayı dert ayı değil, mart ayı güzellikler ayı, ümitlerimizin yeşerdiği, hayata yeniden bağlandığımız ay... Parlayan güneşle artan sevgilerin, neşenin, keyfin ayı... 2012 kışı zor ve çetin bir dönemdi, ailemizin direği, hepimizin sevgilisi babannemi aldı bizden... Gerek işsizlik problemim gerek maddi sıkıntıların yaşattığı zor dönem geride kalmak üzere. Hayatımın yerinde saydığını, ileriye saramadığını çaresizlikle izlediğim, umutsuzluklarla dolu dönemin geride kalacağını ziyadesiyle hissediyorum. Yüzümü geleceğe döndüm, umutla bekliyorum herşeyin daha da güzel olacağı zamanı. Sevdiklerimin desteği hep benimle oldu, hep de olacak. Güçlendiğimi ve yeşerdiğimi hissediyorum, ayaklarım yere daha sağlam basıyor, seviyorum seviliyorum ve en önemlisi artık umutluyum, gelsin hayat bildiği gibi... Hoşçakal Şubat, Merhaba Mart, Merhaba Yeni Umutlar... :)